Yeni evimdeyim.Ev pek yeni değil.İçi baya yeni ama.7 yıldır boşmuş ev sahibinin dediğine göre.Dışı eski biraz.
ilk defa tek başıma kalıyorum ben bi evin içinde.
Yemeğimi kendim yapıyorum.
Bulaşıkları da kendim yıkıyorum.Tabaklar yeni.Çatallar,bıçaklar..
Kirayı tek başıma ödüyorum.Suyu,elektriği ve bunun gibi diğer giderleri.
Bunlar da benim için çok yeni.
Tam da istediğim gibi!
Koltuğumda oturmuş bunları karalerken buraya
istediğim şeyin aslında tam olarak bu olup olmadığını sorguluyorum kendi kendime.
Herkesin hayalidir sonuçta tek başına bi eve çıkmak.
Kimilerinin olmasa da.
Benim de yıllardan beri istediğim şeydi tek başıma kalmak.
Lakin taa ilk geceden başladım sesleri dinlemeye.
Korku değil tabiki.Korkmam ben kolay kolay.
Bir tepki olsa gerek.
Dinlemiyorum artık pek.İç sesimi de dinlemek istemiyorum.
O yüzden bol bol müzik dinliyorum.
Mümkünü yok!Burası dünyanın en akustik yeri bence.
Üst katta,alt katta,yan dairede ne oluyorsa hepsi bu evin içinde oluyor sanki.
Gecenin bi yarısı kalkıyorum bazen.Mutfakta birisi bişeyler hazırlıyor.Salonda birisi var ve televizyonu açmış izliyor.Yere bi tabak düşüyor ya da .O kadar eminim ki bu evin içinden geldiğine.
Kalkıp bakıyorum.
Kimse yemek yapmıyor.Yerde kırılmış bir tabağın parçaları da yok.
Televizyon da öyle bıraktığım gibi.
Sonra dönüp yatağıma yatıyorum yeniden.Uyumak ne mümkün.
Tıpkı bu gece olduğu gibi.
Saat 2.30.Uykum yok.
Ama biliyorum sabah alarm çaldığında deli gibi uykum olucak.
Telefonu yanıma koymuyorum artık.Yanıma koyarsam alarmı hep ertelediğim için işe geç kalıyorum.
Odada en uzak nereye koyabilirsem oraya bırakıyorum gece yatarken ertelemeyeyim diye.
Bu gece bütün kravatlarımı koltuğumun sağına soluna dizdim.
Google'a "kravat nasıl bağlanır" yazdım.Ben tek tip bağlamayı biliyorum sadece.
Bi tane video çıktı karşıma.Meğer epeyce bi teknik varmış :P
Baka baka hepsini değişik şekillerde bağladım.
Yaptığım işten gurur duymaya çalışarak bi tane sigara içtim kravatlarımın karşısında.İkinciyi içmedim
sigara kokmasınlar diye.Dolaba astım hepsini.
Oturmuş karşıda yanıp sönen ışıklara bakıyorum.
Şu her türlü ev araç gerecinin satıldığı,ismine ucuzluk pazarı dedikleri
aslında sadece ucuz şeylerin satılmadığı bi mekanda dikkatimi çeken uzunca bi kablo üzerine yerleştirilmiş rengarenk ışıklar.Bu saçma sapan belki de biraz çocukça olan şeyi niye attım sepete bilmiyorum.1 hafta önce falan.İlk defa bu akşam yaktım.Biraz komik.
Ya da eğlenceli.Aslında değil.
Anladım ki insanı canının sıkılması çok fena bi durum.
Ve yine anladım ki
galiba herşey paylaşıldıkça güzel..
6 Aralık 2010 Pazartesi
Subscribe to:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 Comments:
Hayırlı uğurlu olsun, nice sağlıklı günlerin geçsin...
İç sesi dinlememek için müzik dinlemek, en kısa zamanda deneyeceğim. Bu ara çenesi düştü benim iç sesimin...
Sevgiler...
Çok tşk.ederim.
Dilerim öyle olur..
Sevgiler benden ..;)
ahahah kravat bağlama videosu dinleme işine koptum:D bi de karşısına geçmiş bağladıklarının, sigara yakmış:D manyak!
kıyamaaam. paylaşıldıkça güzel ama kendinle paylaşmak da bazen güzel.
=) komikti zaten.ben de çok güldüm sonra.bi süre daha kendimle paylaşıcakmışım gibi görünmekte.
napalım, kısmet :P
Okan, sen de ne güzel yazmışsın..
Yayınlayamadım bazı şahsi bilgiler içerdiğinden.
Böyle işte,gerisi yok..
Maskeler hep var.Biraz korku var,
ve toplamında hep bi ad konulamayan duygu karmaşası var.
Bazen güzel
ama çoğu zaman hastalıklı.
dolayısıyla kadeh kaldırıyorum tüm hepsine birden.bilinmez sen de içiyosundur belki şu anda.
görüşmek üzere tekrar.
bu arada senin profiline ulaşamadım.sanırım gizlilik ayarları yüzünden.
okan? abim olan mi yoksa ben yine... :)
evet.abin =) yoksa sen yine ..?
Ups! =)
Hoşgeldin yeniden bloguna =)
Evin için zaten uzun zaman öncesinde hayırlı olsun demiştim. Can sıkıntısı tanıdık geldi. 5.yılım. Çok tanıdık geldi hatta
Güzel olsun her şey
Tşk.ederim ortakarar.sen de hoşgeldin bloğuma =)
Güzel gibi artık.yani elimden geleni yapıyorum.
sevgiler
Yorum Gönder